Z Kuşağının Tercihleri Ürün Geliştirme Süreçlerini Nasıl Etkiliyor?

Z Kuşağı Kimdir?
2000 ile 2010 yılları arasında doğmuş şu an 10 ile 20 yaş aralığında olan demografik grup Z kuşağı olarak tanımlanıyor. Bu grubun en gençleri okul hayatına devam eden, aileleri ile birlikte yaşayanlardan oluşurken bir kısmı da yetişkinliğe doğru ilerleyen, iş hayatına giriş aşamasındalar. Z kuşağının en belirleyici özelliği dijital teknolojilere bağımlılıkları. Dijital kimliklerini ve akıllı telefonlarını kendilerinin bir uzantısı olarak algılıyorlar. Alışveriş deneyimleri ve pazarlama aktivitelerine reaksiyonları da bu doğrultuda gerçekleşiyor.
Deneyimleri ile ilgili “diğerlerini” etkileme konusunda sesleri çok daha yüksek çıkıyor. Z Kuşağının nüfustaki payı dünya genelinde %16. Avrupa’da bu oran %11 ile ortalamanın altında kalırken Orta Doğu ve Afrika %21 ile ortalmanın üstünde yer alıyor. Nüfustaki paylarına ülke bazında bakacak olursak; Çin %11, ABD %13, Rusya %11. Türkiye’de ise nüfusun %23’ünü Z kuşağı oluşturuyor. Bu oran dünya ortalamasının oldukça üzerinde. Z Kuşağının yaptığı harcama ise yaklaşık yıllık 143 milyar $. Böyle bakınca Z kuşağı önümüzdeki on yılın ekonomik ve kültürel hayatında etkin rol alacak kitleyi temsil ediyor. Dolayısıyla markaların radarında olan bir tüketici grubundan bahsediyoruz.
Z Kuşağı Ne İster?
Y Kuşağı ile kıyaslandığında Z kuşağı bireyleri daha otantik (özgün) ve daha pragmatikler. Paralarını eğlence, teknoloji ve moda olana harcama eğilimindeler. İletişimde uzun metinler yerine videoları tercih ediyorlar ve markaların sundukları hikayelerle değil sunulan ürün ya da hizmetin yaşattığı deneyim ile ilgileniyorlar. Ve bu deneyimi sosyal medyalarında nasıl paylaşacakları, nasıl reaksiyonlar alacakları onlar için ürünün kendisinden daha önemli.
Z Kuşağının gıda tüketim tercihleri de önceki kuşaklardan farklılıklar gösteriyor. En belirgin farklılık belirli bir diyet takip etme eğilimlerinin fazla olması. Örneğin bu kuşağın üçte ikisi et tüketiminin azaltıldığı ya da tamamen çıkarıldığı beslenme şeklini benimsiyor. Bitki bazlı beslenme trendi de büyük ölçüde Z kuşağı tarafından takip ediliyor. Bu eğilimin sebebi sadece sağlık kaygısı değil şüphesiz. Etik değerler, yenilikleri denemeye istekli olma ve beslenme şekli ile farklılaşarak kişiliğini ortaya koyma gibi sebeplerle de Z kuşağı farklı diyetlerin ilk takipçileri oluyor. 2020 yılında dünya genelinde yapılan bir araştırmaya göre Y kuşağında vegan, vejetaryen, düşük et gibi farklı diyetleri takip edenlerin oranı %57 iken, Z kuşağında bu oran %66. Bitki bazlı ürünler Z kuşağı için oldukça önemli bir yer tutuyor. Birçok marka bu doğrultuda geliştirdikleri ürünleri portföylerine etkiliyorlar. Sadece et ve süt kategorilerinde değil unlu mamüller ve çikolata gibi kategorilerde de “hayvansal bileşen içermeyen”, “süt ürünü içermeyen”, “ bitki bazlı” gibi ifadeler ürün etiketlerinde daha yaygın görülmeye başlanıyor.
Bir Tüketici Olarak Z Kuşağı Beklentileri
Kendini İfade Etme: Z-birey tüketimi kendini ifade ediş yolu olarak görüyor. Dolayısıyla ürünlerle kurduğu bağ oldukça kişisel. Ürünün bireyin imajına ne kadar katkı sağladığı o ürünü tüketip tüketmeme kararını doğrudan etkiliyor. Ürünün Z-bireyin değerini yansıtıp yansıtmadığı, bireyin dijital kimliklerine değer katıp katmadığı önemli bir kriter haline geliyor. Ürünün sadece bileşenleri, fonksiyonları, lezzeti, hikayesi değil bu ürünün Z-bireyin kendini ifade etme ihtiyacını karşılayıp karşılamadığı önem kazanıyor.
Bütünsel Sağlık: Tüketim toplumları bilim ve teknolojideki ilerlemeler yoluyla daha gelişmiş bir sağlık anlayışı kazandıkça, her yeni nesil sağlığı iyileştirmek için yeni yollar arıyor. Z Kuşağı, optimum sağlığa ulaşmanın yalnızca fiziksel aktiviteye ve besleyici bir diyete bağlı olmadığını aynı zamanda zihinsel ve duygusal sağlığı, çevresel faydayı, dijital refahı ve maneviyatı da kapsadığını düşünüyor. Dijital refah Z-bireyin dijital mecralarda kendini iyi hissettiği durumu tanımlamak için kullanılan bir tanım. Bu nedenle, bir ürünün sağlık üzerine etkileri daha geniş kapsamlı olarak bu bakış açısına göre değerlendiriliyor. Ve satın alma kararları bu doğrultuda veriliyor. Bu sebeple markaların geliştirdikleri ürünlerde fiziksel sağlık dışında bütünsel sağlığa katkılarını daha görünür hale getirmeleri avantaj sağlıyor.
Mental Sağlığa Odaklanma: Zihin sağlığı, sağlık tartışmalarında ve sosyal söylemlerde daha belirgin bir rol üstleniyor. Sosyal medyanın Z-bireylerin öz saygısı üzerinde olumsuz etkileri olabileceği biliniyor. Bireyde yetersizlik ve kaygı gibi duygular tetiklenebiliyor. Ve dijital teknoloji kullanımıyla ilişkili zihinsel sağlık sorunları gençleri orantısız bir şekilde etkiliyor. Ekran karşısında geçirilen uzun zaman, gençlerin gerçek ve samimi ilişkiler kurma becerisini de olumsuz etkileyebiliyor. Ürünlerinde zihinsel sağlığı destekleyecek özgün ve somut yaklaşımlar sunan markalar, Z kuşağı tüketiciler arasında güçlü bir konum elde etmeye aday görünüyor.
Kişiselleştirmenin Önemi: Aşırı kişiselleştirilmiş reklamlar ve içerik dünyasında büyümüş olan Z kuşağı tüketicileri, tüm marka etkileşimlerinin ve ürün deneyimlerinin kendilerine özel olarak uyarlanmasını bekliyor. Homojen bir grup olarak muamele görmekten hoşlanmıyorlar ve markalardan kişisel değerlerini, tutumlarını ve yaşam tarzlarını anlayan ürünler sunmalarını istiyorlar.
Oyun ve E-spor: Zaman geçirmek ve eğlenmek için oynanan video oyunlarının yükselişi pandeminin getirdiğ sıkılma ve izole olma ile birlikte hızlandı. E-spor denilen rekabetin de işin içine girdiği oyunlar Z kuşağı için futbol ve basketbol gibi geleneksel sporların popüleritesiyle rekabet eder hale geldi. Global gıda markaları e-spor turnuvalarına sponsorluklar vermeye, popüler oyuncularla işbirlikleri yapmaya başladı. E-spor 443 milyon kullanıcı ile dünya genelinde 1 milyar $ ciroya ulaştı. Dolayısıyla markalar sürekli ekran başında ve e-spor takipçisi bu tüketicilerin ihtiyaçları doğrultusunda ürün geliştirmeye yöneldi. Bu ürünler, uyanık ve zinde tutan bileşenler, zihinsel ve fiziksel performansı iyileştiren fonksiyonel atıştırmalıklar, sağlık, lezzet ve pratiklik gibi bir çok fonksiyonu birarada barındırmalarıyla Z kuşağının tercihleri arasında yer almaya başladı. Aromsa olarak Z kuşağının beklentilerinin farkındayız. Hem unlu mamüllerde hem de diğer gıda kategorilerinde trendleri yakından takip ediyoruz. Bütünsel sağlık vurgusu için bitki ekstrakları, Z kuşağının tat tercihlerine uygun doğal aromalar ve bitki bazlı ürünlere yönelik tat ve tekstür geliştirme çözümlerimiz ile iş ortaklarımızın ürün geliştirme süreçlerine katkı sağlamaya devam ediyoruz.